ABD’de ilk resmi Epstein açılımı kamuoyunda sesleri yükseltti: Hayal kırıklığı… Dosyada neler var

4 Eylül 2025

Bu, yayımlanan ilk resmi paket; fakat içeriğin büyük kısmı zaten kamuya açık olan evraklardan oluşuyor. Kısmi yayın, “gerçeğin üzeri örtülüyor” kuşkusunu gidermek bir yana, daha da büyüttü.

Peki paketin içeriğinde neler var:

Ghislaine Maxwell’le yapılan mülakat kayıtları, West Palm Beach’teki ev aramasına ait videolar, Epstein’ın cezaevi hücresinden görüntüler ve Palm Beach Polisinin ilk soruşturmasına dair ses kayıtları.

Bunların büyük bölümü zaten daha önce basına yansımıştı; yeni, anlamlı kırıntı çok az. Üstelik yayın dağınık ve ağır bir sansüre uğramış (mağdurların kimliklerinin korunması için olduğu belirtiliyor)

“HAYAL KIRIKLIĞI”

Demokratların altını çizdiği tablo net:

Açıklananların %97’si eski; bu paket, toplam Epstein dosyalarının %1’inden bile azını kapsıyor.

Yapılan bu kısmi açıklama, “tam şeffaflık” talebini daha gür bir sese çevirdi.

Epstein’dan sağ kurtulanlar bugün Capitol Hill’de kameraların karşısına çıkıp tam açıklama isteyecek. Kongre cephesinde hem Demokrat hem Cumhuriyetçi isimler, tüm dosyaların —mağdurların kimlikleri gizlenerek— açılmasını zorlayan adımlar peşinde.

Öte yandan paketin sunmadığı alanlardaki boşluk siyaseti de büyüyor. Maxwell’in mülakatında Donald Trump’a dair suistimal görmediğini söylediği bölümler, Trump çevresinde aklanma argümanını beslerken; muhalefet, esas kayıtların hala kapalı olduğuna dikkat çekiyor.

Şimdi olası 3 senaryo var:

İlkine göre meclis zorlayabilir. Komite, yeni celplerle (ör. “birthday book” ve temas defterleri) dosyanın kalbine inmeye çalışıyor. Süreç ilerlerse, uçuş kayıtları/para trafiği gibi dosyalar daha kapsamlı ortaya çıkabilir.

İkinci senaryoda yeni paketlerin yayımlanma ihtimali mevcut. Komite ‘üretim devam edecek’ minvalinde açıklamada bulunsa da ‘eski kağıt yığını’ metaforunu bertaraf edecek nitelikte yeni içerik gelmeden güven tazelemesi zor gibi görünüyor.

Kamuoyu baskısı ise üçüncü senaryonun merkezinde bulunuyor. Mağdurların sahadaki basınç noktaları (kendi ‘müşteri listesi’ derleme girişimleri dahil) süreci hızlandırabilir; aksi halde örtbas söylemleri köklenecektir.

Özetlemek gerekirse yayımlanan bu ilk büyük dosyada bilgi değeri oldukça düşük. Demokratların ve kamuoyunun şeffaflık talepleri karşılanmadı, bilakis sesler daha da yükseldi. Tam açıklama olursa, üst profilli isimler için yeni gündemler doğabilir; olmadığı takdirde ise örtbas iddiaları mevcut yönetimi zehirlemeye devam edecektir.

Gözde Sula