T24 Yaşam
Araştırmacılar tarafından yakın zamanda yapılan bir ankette, katılımcılara son üç ay içinde baş ağrısı veya migrenden muzdarip olup olmadıkları sordulduğunda, kadınların baş ağrısına erkeklerden üç kat daha fazla eğilimi olduğu sonucuna ulaşıldı.
Yapılan araştırmalar, baş ağrısı ve cinsiyet farklılığı arasındaki ilişkinin açık bir nedeninin hormonlar olduğunu öne sürdü.
Baş ağrısının önemli bir türü migren. Genellikle başın bir tarafında orta ila şiddetli zonklama ile kendini gösteren migren, 15 ila 49 yaş arası kadınlar arasında çok yaygın. Bu baş ağrıları dört ila 72 saat kadar sürebiliyor. Britanya’daki Barts ve Londra Tıp ve Diş Hekimliği Okulu’nda baş ağrısı uzmanı olan Dr. Anne MacGregor, ergenlik öncesinde kız ve erkek çocuklarında migren baş ağrısı yaşama olasılığının eşit olduğunu söyledi. Ancak ergenlik çağına gelindiğinde migren baş ağrıları kadınlar arasında çok daha yaygın hale geldiğini açıkladı.
New York City’deki Albert Einstein Tıp Fakültesi’nden nörolog Dr. Jelena Pavloviç, kadınların migrenden muzdarip olma olasılığının erkeklerden üç kat daha fazla olduğunu söylerken, “bu tür baş ağrıları genellikle en fazla 30’lu yaşlarındaki kadınları vuruyor” dedi.
Northwestern Medicine Lake Forest Hastanesi’nde nöroloji alanında sertifikalı pratisyen hemşire olan Colleen M. LaHendro, kadınlar ile erkekle arasındaki bu farkın olası bir nedeninin, kadınların “iş, sosyal veya aile” yükümlülüklerinden dolayı daha fazla stres yaşadıklarını bildirmelerinden kaynaklandığını düşündüğünü söyledi.
Östrojenin Rolü
Bazı migren baş ağrıları hormonlar tarafından, özellikle de esas olarak yumurtalıklar tarafından üretilen östrojen seviyelerindeki ani değişiklikler tarafından tetiklenmekte. Ergenlik ile menopoz arasında kadınlarda erkeklere oranla çok daha sık görülen migren baş ağrılarının gelişiminde östrojenin önemli bir rol oynadığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanırken, Dr. Pavloviç, “Migrenli kadınların yarısından fazlası için migrenin başlangıcı ve zamanlaması adet döngüsünün hormonal akışıyla bağlantılıdır” dedi.
Örneğin pek çok kadın, menstrüasyon öncesinde ve sırasında, östrojen düzeyleri düştükten hemen sonra migren baş ağrıları yaşadığını bildirdi. Dr. Pavlovic’in araştırması, migren ağrısı çeken kadınların, ağrıyı yaşamayan kadınlara göre daha fazla östrojen düşüşü yaşadıklarını ortaya çıkardı. Östrojenin beyinde önemli değişiklikler yaptığı, dolayısıyla bu hormonal değişikliklerin aynı zamanda migrenle sonuçlanan bir dizi olayı da tetiklediği açıklandı.
LaHendro, kadınların hamilelik sırasında östrojen seviyelerinin iniş ve çıkış eğiliminde olduğu, bu nedenle migren sıklığında da değişiklikler yaşanabileceğini söyledi. Stres, uyku ve hormonların yanı sıra dehidrasyon, hava değişiklikleri, ilaçlar ve alkol gibi diğer potansiyel tetikleyicilerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Öte yandan, erkeklerin kadınlar gibi tek bölgede yoğunlaşan ağrılar yerine tüm başı etkileyen “küme baş ağrılarına” yakalanma olasılığının kadınlardan daha fazla olduğu da ortaya koyuldu. Küme baş ağrıları aşırı sigara veya içki içen kişilerde daha yaygın ve erkeklerin kadınlara göre daha fazla içki ve sigara içme eğiliminde olduğu açıklandı.
Ulusal Baş Ağrısı Derneği, doktorların doğru tedavileri uygulayabilmesi açısından, her baş ağrısının ne zaman başladığını ve bittiğini, yoğunluğunu, önceki semptomlarını, potansiyel tetikleyicilerini ve onu hafifletmek için alınan ilaçları belgelemeyi önerdi.