Kılıçdaroğlu’nun TGRT sözlerini ombudsman inceledi
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “CHP’nin yeni bir Cumhurbaşkanı adayı belirlemesi gerektiği, ne İmamoğlu ne Yavaş ne de bir başkası; CHP yeni bir aday belirlemeli” ifadelerini kullandığı iddiası tartışma yarattı. Kılıçdaroğlu iddiaları reddederken, haberi yapan Gazeteci Fatih Atik, “Verdiğim bilgilerin arkasındayım” dedi. Yaşananlara dair Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici’nin Birgün gazetesindeki yazısının, “‘Yakın çevresine anlattı’ kazası” başlıklı kısmı şu şekilde:
Siyasi haberciliğin klasiklerinden “Yakın çevresine anlattı” kalıbı, bu kez de TGRT Haber’den Fatih Atik’i sıkıntıya soktu. Atik’in aktarımı birçok mecrada “Kılıçdaroğlu: Ne İmamoğlu ne de Yavaş, CHP yeni aday belirlemeli” haber ve paylaşımlarına konu olunca Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yalanlama geldi.
Atik, Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına “Haberimin ve verdiğim bilgilerin arkasındayım. Kemal Bey yalanlamış olabilir” karşılığını verirken, “Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu ve Yavaş’a rezerv koyduğu” bölümünün kişisel yorumu olduğunu vurguladı.
Ben de programın tartışma yaratan 19 Ağustos bölümünü izledim. Atik, “Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine Cumhurbaşkanı adaylığı hakkında söyledikleri” diyerek şunları söylüyordu:
“Yönetim işe yeni bir cumhurbaşkanı adayı belirlemekle ve bir program oluşturmakla başlamalıdır.’ Kılıçdaroğlu diyor ki: ‘Ne Ekrem İmamoğlu ne de Mansur Yavaş ne de bir başkası. CHP yeni bir cumhurbaşkanı adayı belirlemeli. Yeni de bir program oluşturmalı’ diyor.
Bir cümlesi daha var. ‘Mevcut belediye başkanlarının -bunu seçim döneminde de söylemişti, yani hem Ekrem İmamoğlu hem Mansur Yavaş için- mevcut belediye başkanları seçildikleri illerin halkına hizmet etmelidirler’ ben aynı görüşteyim’ diyor. Yani bu sözlerle hem Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına hem de bir zamanlar çok yakın olduğu Mansur Yavaş’ın adaylığına da bir rezerv koyuyor anladığım kadarıyla Kemal Kılıçdaroğlu…”
Maalesef sözlerinin deşifresi, Atik’in savunmasını doğrulamıyor. “Ne İmamoğlu ne Yavaş” cümlesi, “Kılıçdaroğlu diyor ki” diye başlıyor, öyle de bitiyor. Atik, sondaki “Rezerv koyuyor” cümlesinde “yani” ve “anladığım kadarıyla” diyerek “kişisel yorumu” olduğunu belirtmeye çalışıyor ama bu ilk cümleleri doğrudan Kılıçdaroğlu’na mal ettiği gerçeğini değiştirmiyor.
Keşke Fatih Atik, Kılıçdaroğlu’nun yalanlaması sonrası “Orası benim yorumum” diyerek başkalarını suçlayacağına “Orada yanlış ifade etmişim, karışmış” deseydi. Doğrusu da buydu.
Eskiden Deniz Baykal sık başvururdu bu “yakın çevresi” kalıbına. Gazeteciye kendisi konuşur ama “Yakın çevresine konuştu” diye yazılmasını isterdi. Bazen de “kulis” habercileri, gerçekten “yakın çevre” ile konuşarak yazardı.
Hâlâ öyle gidiyor bu tür habercilik. Fakat habercilikte bir kişinin düşüncesini kaynağı belirsiz şekilde vermek hem etik açıdan sorunlu hem de böyle yalanlandığında savunabilmek zor…